Eski Van Şehri: Kaybolan Bir Tarihin İzinde

"Van Gölü’nün doğu kıyısında yükselen Eski Van Şehri, Urartulardan Osmanlı'ya kadar birçok medeniyete ev sahipliği yaparak, yüzyıllar boyunca doğunun en önemli kültür ve ticaret merkezlerinden biri oldu. 1915’te Ermeni isyanı ve Rus işgaliyle büyük yıkıma uğrayan bu kadim şehir, bugün harabe halinde olsa da tarihi mirasıyla yeniden keşfedilmeyi bekliyor.

Abone Ol

Van bir çok medeniyetin izlerini taşıyan ve Van Gölü’nün güneyinde kurulan Eski Van Şehri hakkında önemli bilgiler taşımakta. Urartulardan Osmanlı'ya kadar birçok medeniyetin merkezlerinden biri olan bu kadim şehir, 1915 Ermeni isyanı ve Rus işgali sırasında büyük yıkıma uğrayarak harabe haline geldi. Günümüzde tarihi kalıntılarıyla geçmişin izlerini yaşatan Eski Van Şehri, yeniden canlandırılmayı bekleyen kültürel mirasımızın önemli bir parçasıdır.

Van Gölü’nün Doğusunda Kurulan Kadim Şehir

Eski Van Şehri, Van Kalesi’nin güneyinde, Van Gölü’nün doğu kıyısında yer almaktaydı. Doğusu, kuzeydoğusu ve güneyi dağlarla çevrili olan şehir, geniş bir ova üzerine kurulmuştu. Bu ova, zaman zaman göl seviyesinden 200 metreye kadar yükselen doğal bir yerleşim alanıydı. Şehir, Akköprü Düzü, Şamranaltı Düzü ve Sıhke Düzü gibi bölgelere ayrılarak geniş bir coğrafyaya yayılmıştı.

Van Kalesi: Şehrin Simgesi

Van Kalesi, Eski Van Şehri’nin en önemli yapılarından biri olarak, gölden 80 metre yükseklikteki sarp kayalıklar üzerine inşa edilmiştir. Şehrin güney yüzünde yer alan bu kale, iç içe iki dış surla çevrilmiş ve çeşitli yönlerinde kapılar ile kuleler inşa edilmiştir. Kalenin kuzey cephesinde iskân bulunmazken, güney cephesinde şehrin büyük kısmı yer alıyordu.

Kalenin göle bakan yamaçlarının altında, o dönemde şehrin su ihtiyacını karşılayan Horhor Bahçeleri bulunuyordu. Buradaki kaynaklar, şehrin yaşam damarlarını oluşturan önemli su kaynaklarıydı.

Eski Van'da Yaşam: 8.800 Hücreden Oluşan Bir Kent

Ünlü seyyah Evliya Çelebi, Van'ı ziyaret ettiğinde Aşağı Kale olarak adlandırılan şehir bölümünde 8.800 hücrenin bulunduğunu belirtmiştir. Şehirdeki evler, kireç ve cibisle sıvalı, iki katlı, kârgir ve sağlam yapılar olarak inşa edilmişti. Caddeler ise geniş, temiz ve kaldırımlı bir düzen içerisindeydi. Bu yapılaşma, Eski Van Şehri’nin o dönemde oldukça gelişmiş bir kent olduğunu gösteren önemli detaylardan biridir.

Osmanlı’nın Doğu’ya Açılan Kapısı: Ticaretin Merkezi

Osmanlı döneminde Van, doğuya açılan önemli bir ticaret merkezi olarak öne çıkıyordu. İran, Diyarbekir, Halep, Batum, Erzurum ve Tebriz arasında uzanan önemli ticaret yolları, Van'ı stratejik bir konuma getiriyordu. 1664 yılında Van'ı ziyaret eden Fransız gezgin Jean-Baptiste Tavernier, bu şehrin büyük bir alışveriş merkezi olduğunu ve halkının ticaretle iç içe yaşadığını kaydetmiştir.

Eski Van Şehri’nin Geleceği

Bugün harabe halinde olan Eski Van Şehri, Van Kalesi'nin görkemiyle, tarihi yapılarıyla ve doğal güzellikleriyle yeniden cazibe merkezi olma yolunda ilerliyor. Yakın zamanda hizmete açılması planlanan 12 kilometrelik Van Sahil Yolu, parklar, sosyal ve kültürel alanlarla birlikte şehri canlandırmaya yönelik önemli bir adım olacak.

Eski Van Şehri, geçmişin izlerini taşıyan bir açık hava müzesi olarak, tarihin ve kültürel mirasın korunması açısından büyük bir potansiyel barındırıyor. Yeniden ihya edilmesiyle birlikte, bu eşsiz kent bir kez daha geçmiş ile gelecek arasında köprü kuran bir merkez haline gelebilir.