Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, tv100’de Genel Yayın Yönetmeni Deniz Gürel ve moderatör Başak Şengül’ün konuğu oldu. Gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Fidan, “Türkiye sahada ana aktör mü?” sorusuna gülümseyerek yanıt verdi ve derin bir vizyon ortaya koydu.
“Hedeflerin Hayata Geçmesi Esas”
Fidan, soruya şu sözlerle başladı: “Bazı kavramları yeniden ele almalıyız. Bir konuda menfaatinizi belirlersiniz ve bunun hayata geçmesi sizin için önceliklidir. Bizim için asıl mesele, koyduğumuz hedeflerin gerçekleşmesi. Bu süreçte semboller üzerinden tartışma yaratmak dar bir bakış açısı. Biz daha geniş bir ufka sahibiz. Hele bunu iç siyasetin malzemesi yapmak, çıkmaz bir yol.”
Türkiye’nin bölgesel vizyonunu vurgulayan Fidan, “Bizim coğrafyamızda çatışmaların sona erdiği, ekonominin yükseldiği bir düzen istiyoruz. Suriye’de, Ukrayna’da, Kafkasya’da, Gazze’de belirli sonuçlar görmek bizim için kritik. Türkiye, bu alanlarda farklı ölçülerde etkili bir rol oynuyor. İç politikada sıkışan bazı kesimler, dış politikayı dar kalıplarla yorumluyor” dedi.
Suriye Ziyareti ve Şam’daki Yeni Dönem
Fidan, 8 Aralık’ta başlayan Suriye’deki yeni dönemi değerlendirdi: “Suriye ziyareti tarihi bir adımdı. Ülke, yokluk ve açlıkla mücadele eden bir miras devraldı. Yeni yönetim sistemi toparlamaya çalışıyor. Uluslararası toplum ve komşular olarak destek vermek bizim sorumluluğumuz. Türkiye’nin ise güvenlikle ilgili yaşamsal çıkarları var. Terör örgütlerinin durumu suistimal ettiği bir ortamda, Şam ile güvenlik, enerji ve yardım konularını ele aldık. Savunma Bakanımız ve MİT Başkanımızla verimli görüşmeler yaptık.”
Ürdün’de DEAŞ ile Mücadele ve YPG Anlaşması
Geçtiğimiz hafta Ürdün’e gerçekleştirdiği ziyareti anlatan Fidan, “Türkiye’nin öncülük ettiği DEAŞ ile mücadele platformunun temelleri atıldı. Suriye bu yapının önemli bir parçası. Şam ile YPG arasındaki anlaşmayı inceledik, bölgesel güvenlik meselelerini masaya yatırdık” diye konuştu.
Suriye’deki Provokasyonlara Dikkat
Suriye’de yaşanan çatışmalara değinen Fidan, “Daha önce provokasyon uyarısı yapmıştık. Nusayri kesimi hedef alan bir proje görüyoruz. Eski rejim unsurları, hükümete tuzak kurarak askerleri öldürdü, ardından sivil unsurlar karıştı. Mezhep hassasiyetlerinin taze olduğu bir coğrafyada bu açık bir yara. Yeni yönetim aklıselimle hareket edince, umduğunu bulamayan bazı çevreler bu provokasyonu bizzat organize etti. Şam’ın sorumluları bulma kararlılığı ise önemli” dedi. Türkiye’nin çağrısının, tüm kesimleri kucaklayan anayasal bir çerçeve olduğunu ekledi.
“Mezhep Ayrımı Modern Devlete Yakışmaz”
Bölgedeki mezhep çeşitliliğine dikkat çeken Fidan, “Sünniler, Aleviler, Şiiler… Farklı gelenekler var ama toptancı bir mezhep ayrımı yanlış. Modern devletin herkesi eşit kucaklaması gerek. Türkiye’de bazı çevrelerin bu hassasiyeti iç politikaya alet etmesi talihsiz” diye uyardı.
YPG ve Suriye Yönetimi
Fidan, YPG’nin Suriye hükümetine entegrasyonuna dair, “Yeni yönetimin YPG işgaline son vermesi gerektiğini hep söyledik. Suriye Kürtlerine hakları verilmeli, bu tarihi bir fırsat. Ancak terör faaliyetleri denklem dışı kalmalı. İyi niyetle yapılan anlaşmalar uygulansın, ama ileriye dönük tuzaklara karşı dikkatliyiz” dedi.
Kürtler İçin Otonomi İddiaları
Otonomi tartışmalarına karşı çıkan Fidan, “Özerklik çağdaş bir çözüm değil, coğrafyamıza uymaz. Bir grubu otonom yapmak, onları refahtan mahrum bırakır. Suriye yönetiminin ve Kürtlerin böyle bir talebi olduğunu da sanmıyorum” yorumunda bulundu.
PKK’nın Tasfiyesi ve İmralı Çağrısı
İmralı’dan gelen “PKK kendini feshetsin” çağrısını değerlendiren Fidan, “Bu, gerçeklerle örtüşen bir çıkış. Örgüt, demokratik ortamı görmezden gelip eski yöntemlerde ısrar ediyor. 2013’te bu süreç başlamıştı ama Suriye’deki fırsatlarla kandırıldılar. Türkiye, terörle mücadelede çok ileride. Bu çağrı tarihi bir fırsat, örgüt kulak vermeli” dedi.
“Her Senaryoya Hazırız”
Fidan, Türkiye’nin tutumunu netleştirdi: “Demokrasimizi güçlendirecek, düşmanlarımızla en etkili şekilde savaşacağız. Örgüt bu fırsatı kaçırırsa, kendi bileceği iş. Biz her duruma hazırız.”
Trump ve Avrupa’daki Panik
“Cin şişeden çıktı” ifadesini açıklayan Fidan, “ABD’nin Ukrayna politikası, Avrupa’da geri dönülmez bir noktaya işaret ediyor. Avrupalılar, güvenliklerini tamamen ABD’ye bağlamanın riskini gördü. Trump’ın adımları onları paniğe sevk etti. Artık kendi güvenliklerini geliştirme yoluna gidecekler” dedi.
Fidan’ın tebessümle yanıtladığı “ana aktör” sorusu, Türkiye’nin derinlikli dış politikasını bir kez daha gözler önüne serdi.