Suriye’de yaşanan köklü değişimler, sadece bölgeyi değil, küresel güç dengelerini de derinden etkiliyor. Beşar Esad rejiminin çöküşüyle birlikte Suriye’nin yeniden inşa sürecinde Türkiye’nin artan rolü, uluslararası arenada dikkatle izleniyor. Özellikle İsrail medyası, bu yeni gerçekliği analiz eden çarpıcı yazılarla gündemi sarsıyor. The Times of Israel’de yayımlanan bir analiz, Türkiye’nin Suriye’deki varlığına işaret ederek, İsrail’in bu durumu “kabullenmekten başka çaresi olmadığı” mesajını net bir şekilde veriyor. İşte bu analizin detayları ve İsrail’in huzursuzluğunun arka planı…
Türkiye’nin Suriye’deki Yükselen Profili
Suriye, on yıllardır Baas rejiminin baskıcı yönetimi altında ezilmiş bir ülke olarak, Esad ailesinin devrilmesiyle yeni bir döneme adım attı. Bu süreçte Türkiye, hem insani yardımları hem de siyasi ve askeri desteğiyle Suriyelilerin yanında yer alarak dikkat çekti. The Times of Israel’in analizinde, Türkiye’nin “diktatörlüğe karşı dik duruşu” ve Suriye’nin yeniden inşasında oynadığı kilit rol vurgulanıyor. Türkiye, yalnızca Suriye’deki kaosun sona ermesine katkı sağlamakla kalmadı, aynı zamanda bölgede istikrarın sağlanması için güçlü bir aktör olarak öne çıktı.
Türkiye’nin bu rolü, sadece Suriyeliler için değil, küresel çapta da yankı uyandırdı. Esad rejiminin çöküşüyle ortaya çıkan güç boşluğunda, Türkiye’nin liderliği ve kararlılığı, uluslararası toplum tarafından takdirle karşılandı. Ancak bu durum, İsrail’de farklı bir algıya yol açtı: huzursuzluk ve endişe.
İsrail’in Türkiye Endişesi: Yeni Gerçeklikler Karşısında Çaresizlik
The Times of Israel’in analizine göre, İsrail, Türkiye’nin Suriye’deki artan etkisinden rahatsız. Türkiye ile Suriye arasında kurulan derin ve sağlam ilişkiler, İsrail’in bölgedeki stratejik hesaplarını zorlaştırıyor. Yazıda, İsrail’in bu yeni denkleme karşı koyacak sınırlı seçeneklere sahip olduğu açıkça ifade ediliyor. Türkiye’nin yalnızca Suriye’de değil, bölgesel düzeyde de büyüyen etkisi, İsrail’in geleneksel manevra alanını daraltıyor.
Analizde, İsrail’in bu durumu “şikayet etmek” için başvurduğu ABD ziyaretine de değiniliyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Türkiye’nin bölgedeki rolüne karşı ABD’yi ikna etme çabaları, beklenmedik bir duvara çarptı. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Netanyahu’nun karşısında Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan övgüyle bahsetmesi, İsrail’de adeta bir şok dalgası yarattı.
Trump’ın Erdoğan Övgüsü: İsrail İçin Soğuk Duş
Netanyahu’nun ABD ziyareti, İsrail’in Türkiye’ye karşı pozisyonunu güçlendirme umuduyla gerçekleşmişti. Ancak Trump’ın, kameralar önünde Erdoğan’ı ve Türkiye’yi övmesi, İsrail’in beklentilerini altüst etti. The Times of Israel’in analizinde bu an, “İsrail’in yalnızlaşmasının bir göstergesi” olarak nitelendiriliyor. Trump’ın Erdoğan’a verdiği açık destek, yalnızca diplomatik bir jest değil, aynı zamanda ABD’nin bölgedeki yeni gerçekliklere uyum sağlama politikasının bir yansıması olarak görülüyor.
Trump’ın bu tutumu, İsrail medyasında geniş yankı buldu. Analizde, “ABD’nin Erdoğan’ı desteklemesi, İsrail’in kırmızı çizgilerde ısrar etme lüksünü elinden alıyor” ifadelerine yer veriliyor. Türkiye’nin Suriye’deki varlığına karşı çıkmak yerine, İsrail’in bu durumu kabullenmek zorunda kalacağı belirtiliyor.
Suriye’nin Geleceği ve Türkiye’nin Rolü
Esad sonrası Suriye’nin karşı karşıya olduğu zorluklar, güçlü bir bölgesel aktörün liderliğini gerektiriyor. The Times of Israel’in analizinde, Türkiye’nin bu rolü üstlenmeye hazır olduğu vurgulanıyor. Türkiye, hem insani yardımlarla hem de siyasi ve ekonomik destekle, Suriye’nin kaostan çıkmasına yardımcı olma konusunda kararlı bir tutum sergiliyor. Bu durum, İsrail için rahatsız edici olsa da, analize göre, Suriye’nin istikrara kavuşması için Türkiye’nin varlığı vazgeçilmez bir unsur.
Yazıda, Türkiye’nin Suriye’deki etkisinin yalnızca bugünü değil, geleceği de şekillendireceği öngörülüyor. Türkiye’nin bölgedeki liderliği, Suriye’nin yeniden inşasında belirleyici bir faktör olarak görülüyor. İsrail’in bu yeni denkleme uyum sağlamaktan başka çaresi olmadığına dikkat çekiliyor.
İsrail’in Manevra Kabiliyeti Neden Azaldı?
Analizin en çarpıcı noktalarından biri, İsrail’in bölgedeki manevra kabiliyetinin giderek kısıtlanması. Trump’ın Erdoğan’a verdiği destek, bu sınırlamanın en önemli nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor. ABD’nin Türkiye ile yakınlaşması, İsrail’in geleneksel olarak güvendiği ABD desteğini sorgulamasına yol açıyor. Ayrıca, Türkiye’nin Suriye’deki varlığı, İsrail’in bölgedeki stratejik çıkarlarını doğrudan etkiliyor.
Yazıda, İsrail’in “kırmızı çizgiler” üzerinden politika yürütme alışkanlığının artık sürdürülemez olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin Suriye’deki liderliği, İsrail’in alışık olduğu bölgesel dinamikleri kökten değiştiriyor. Bu durum, İsrail’i yeni bir strateji geliştirmeye zorluyor.
Kabullenmek Zorunlu mu?
The Times of Israel’in analizi, İsrail’in Türkiye’nin Suriye’deki büyüyen etkisine alışmak zorunda olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Türkiye’nin bölgedeki liderliği, yalnızca Suriye için değil, tüm Ortadoğu için yeni bir dönemin habercisi. İsrail’in bu yeni gerçeklik karşısında nasıl bir yol izleyeceği ise merak konusu. Ancak analiz, İsrail’in seçeneklerinin sınırlı olduğunu ve Türkiye’nin bölgedeki varlığını kabullenmenin kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
Türkiye’nin Suriye’deki rolü, hem bölgesel hem de küresel düzeyde yankı uyandırmaya devam ediyor. İsrail medyasının bu konuya geniş yer ayırması, Türkiye’nin bölgedeki etkisinin ne denli güçlü olduğunun bir göstergesi. Gelecekte, bu dinamiklerin nasıl şekilleneceği, Ortadoğu’nun yeni dengelerini belirleyecek gibi görünüyor.