Van ve çevresinde önemli bir bilimsel çalışma yürütülüyor! Bölgedeki fay hatları detaylı bir şekilde inceleniyor.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ), Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ve Belediyeler Birliği’nin iş birliğiyle hayata geçirilen, TÜBİTAK tarafından da desteklenen bir proje kapsamında, Van ve çevresinde deprem riski taşıyan fay hatları tespit edilmeye çalışılıyor.
Van YYÜ Afet Yönetimi Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Sacit Mutlu, "Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi: Yüksekova-Şemdinli Fay Zonu, Başkale, Erciş ve Tutak Fayı Projesi"nin son durumu hakkında wanhaber’e açıklamalarda bulundu. Proje, yer bilimleri alanında fay hatlarıyla ilgili araştırmalara önemli katkılar sağlarken, depremlerin risk seviyelerinin belirlenmesinde de kritik veriler sunuyor.
Çalışmalar, Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Azad Sağlam Selçuk liderliğinde yürütülüyor. Ekipte, YYÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Levent Selçuk ve YYÜ Güvenlik Meslek Yüksekokulu Acil Durum ve Afet Yönetimi Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Sacit Mutlu da yer alıyor.
“Şemdinli, Yüksekova ve Başkale Aşamaları Tamamlandı”
Dr. Sacit Mutlu, geçtiğimiz yaz döneminde Şemdinli, Yüksekova ve Başkale fay zonlarında arazi çalışmalarını tamamladıklarını ifade etti. Mutlu, “Prof. Dr. Azad Sağlam Selçuk’un liderliğinde yürütülen ve benim de araştırmacı olarak katkıda bulunduğum bu proje, 5 farklı fay zonunu kapsıyor. TÜBİTAK tarafından önemli bir bütçeyle desteklenen bu çalışma kapsamında, geçtiğimiz yaz Şemdinli, Yüksekova ve Başkale segmentlerinde saha araştırmalarını bitirdik. Bölgede İHA’larla uçuşlar yaparak fay hatlarını ayrıntılı bir şekilde haritalandırdık. Daha sonra bu alanlarda 11 adet paleosismolojik kazı çalışması yaptık” dedi.
“Fayların Geçmişteki Depremleri Ortaya Çıkarılıyor”
Paleosismolojik kazıların amacının, fayların yaşını ve geçmişte ürettiği depremleri belirlemek olduğunu vurgulayan Mutlu, “Bu kazılarla fayların tarihini çözüp, geçmişte hangi depremleri tetiklediğini tespit ediyoruz. Bu verilerle, gelecekte olası depremler hakkında tahminlerde bulunabiliyoruz. Şemdinli, Yüksekova ve Başkale fay zonlarındaki saha çalışmalarımız tamamlandı, ancak yaşlandırma analizlerinin sonuçları henüz elimize ulaşmadı” diye konuştu.
Deprem Tekrarlanma Aralığı Belirleniyor
Dr. Mutlu, Haziran ayı sonunda Erciş ve Tutak faylarında yeni kazı çalışmalarına başlayacaklarını belirtti. “Önümüzdeki yaz, Erciş ve Tutak faylarında yaklaşık 8 paleosismolojik kazı yapmayı planlıyoruz. Saha çalışmalarına büyük olasılıkla Haziran sonunda başlayacağız. Amacımız, geçmişteki yıkıcı depremleri en ayrıntılı şekilde tespit etmek. Örneğin, bir kazıda 5 yıkıcı deprem bulduğumuzda, o fayın deprem tekrarlanma aralığını da hesaplayabiliyoruz. Bu aralığı ve fayın son ürettiği depremi bildiğimizde, ileride ne zaman yıkıcı bir deprem olabileceğini tahmin edebiliyoruz. Bu da bize fayların risk derecesini ortaya koyan önemli bir veri sağlıyor” dedi.
Bu çalışma, bölgedeki deprem risklerinin daha iyi anlaşılmasını sağlayarak, afet yönetimine bilimsel bir temel oluşturmayı hedefliyor.
