Van, tarih boyunca birçok medeniyetin izlerini taşıyan, her dönemde stratejik ve kültürel açıdan önemli bir şehir olmuştur. Urartu Devleti'nin başkenti Tuşba olarak bilinen Van, M.Ö. 5000'li yıllardan itibaren Hurriler, Persler, Makedonlar, Romalılar ve Osmanlılar gibi pek çok büyük medeniyetin etkisi altında kalmıştır. Urartuların izleriyle başlayan bu tarihi yolculuk, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde şehri bir kültür ve sanat merkezi haline getirmiştir.
Van, tarihin derinliklerinden gelen ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmış eşsiz bir şehirdir. Urartu Devleti'nin başkenti olarak bilinen ve eski zamanlarda Tuşpa adıyla anılan bu şehir, tarih boyunca pek çok farklı kültürün etkisi altında kalmıştır. Van'ın tarihçesi, bölgenin hem stratejik hem de verimli topraklarıyla her dönemde ilgi odağı olmasını sağlamıştır.
Van’ın yerleşim tarihi, M.Ö. 5000-3000 yıllarına kadar uzanır. İlk yerleşik hayata geçişin başladığı bu dönemde, Hurriler, M.Ö. 2000 civarında bölgeye hakim olmuş, ardından Urartular burayı başkentleri Tuşba yaparak, M.Ö. 900’lü yıllara kadar bölgedeki en güçlü devlet olmuşlardır. Urartular, Mezopotamya'ya kadar genişleyen topraklarda hüküm sürerken, M.Ö. VII. yüzyılda Asurlular Van Kalesi'ni ele geçirmiş ve Urartular başka bir şehir olan Rusahinili’yi (Toprakkale) kurarak varlıklarını devam ettirmişlerdir.
Bölge, M.Ö. 612’de Medler tarafından işgal edilene kadar Urartuların elindeydi. Sonraki dönemde Persler, Makedonlar, Partlar ve Romalılar sırasıyla bölgeye egemen olmuşlardır. M.S. 395 yılına kadar Sasaniler ve ardından Bizanslılar da Van’da hüküm sürmüş, ardından 644 yılında Müslümanlar tarafından fethedilmiştir.
Van, özellikle Selçuklular ve Osmanlı döneminde önemli bir kültürel ve ticari merkez haline gelmiştir. Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerinde yapılan pek çok cami, köprü ve diğer yapılar, şehrin tarihi mirasına katkı sağlamıştır. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlılar tarafından Safevi Devleti’ne karşı kazanılan zafer, Van'ı Osmanlı topraklarına katmıştır.
XIX. yüzyılda ise Van’da ekonomik olarak güçlü olan Ermeniler, Rusların desteğiyle silahlanarak bölgeyi karıştırmışlardır. 1915 yılında yaşanan olaylar, Van’ın ciddi anlamda yıkılmasına yol açmış, ancak Türk ordusunun 1918’de şehri kurtarmasıyla Van yeniden inşa edilmiştir.
Van adıyla ilgili çeşitli rivayetler olsa da, en yaygın görüş, adın Urartuların kullandığı Biane veya Viane kelimesinden türediği yönündedir. Urartular kendilerini Bianili olarak adlandırmış ve Van şehri, Urartu egemenliğinde önemli bir yerleşim merkezi olmuştur.
Bugün Van, tarihsel zenginliği, kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken, pek çok medeniyetin izlerini taşıyan bir şehir olarak varlığını sürdürmektedir.